(( UYAN ))



?ui=2&view=att&th=1252afbae06ef59c&attid=0.1&disp=attd&realattid=ii_1252afbae06ef59c&zw

Ey insan, uyan! Sen sadece dünya hayati için yaratilmadin.
Bilakis, ahiret hayati için yaratildin.
Ey, kendisine behemal lazim gelen husulardan gafil olan kisi!
Bütün himmet ve gayretini nefsani arzularini ve zevklerine hasrettin, para ve dünyalik biriktirmeye sarfettin, uzuvlarini oyunla mesgul ettin.
Eger birisi kalksada sana ahireti ve ölümü hatirlatsa ona cevaben hemen söyle dersin:
- Geçim SIKINTISI içindeyim. Dünyevi islerimi yoluna koymadim ve boynunu egerek, daha buna benzer birçok sözler söylersin.

Oysa, ölüm bahçesi ve ölüm korkutucusu sana mutlaka gelmistir.
Bu, saçlarina düsen aklardir. Ne var ki, sen onlari kesiyor, kopariyor, yahut siyaha boyuyorsun.
Acaba ecelin gelince ne yapacaksin?.
Yaninda avaneleride bulundugu halde ölüm melegi geldigi zaman acaba onu ne ile savacaksin?.
Rizkin kesildigi ve ömrün bittigi an hangi çareye basvuracaksin?
Bu heveslerden vezgeç.
Dünya hayati çalismak üzere kurulmustur. Eger orada çalisirsan karsiligini alirsin. Çalismazsan sana ücret verilmez.
Dünya hayati, çalisma yeridir. Orasi tam bir mesakkathanedir, mesakkat evidir.
Ahiret ise rahathanedir, rahat evidir.
Mü’min, dünyada SIKINTI çeker.

Fakat, hiç süphe yok ki, o, bu SIKINTILAR içinde de SIKINTILARDAN sonrada huzur bulur, sükun bulur, rahata kavusur.
Sana gelince, sen hemen rahata talip olur, tövbeyi ve günahlardan dönmeyi geriye birakiyor, gün begün, ay be ay, yil be yil, ileri atiyorsun.

Bu arada ömrün bitiyor, ecelin yaklasiyor. Nasihatlari kabul etmedigin, gafletten uyanmadigin ve hakikatleri tasdik etmedigin için yakinda nadim olacaksin, pismanlik duyacaksin!...
Vay sana! Hayat diregin kirildi.
Ey aldanmis kisi! Hayat duvarin çöküyor.
içinde bulundugun bu dünya evi (hayati) harap olacak, mahvolacak, baska bir eve, baska bir hayata dönüsecek.
Sen, ahiret hayatini ara, ahiret evini ara. Ayagini oraya at.
Oraya atacagin ayak nedir?.

O ayak, salih amellerdir, güzel amel ve hareketlerdir. Malik bulundugun seyleri ahirete gönder. Ta ki, oraya varinca hazir bulasin.
Ey dünya hayatina magrur olan kisi,
Ey “ hiç” lerle mesgul olan kisi,
Ey esas ordu’yu birakipta geri hizmettekilerle mesgul olan ve onlarla savas yapmaya kalkisan kisi!...
Yazik sana! Ahiret dünya ile bir arada toplanmaz.
Zira dünya, ahiretin hizmeticisi olmaya razi olmaz.
Dünyayi kalbinden çikar.
iste o zaman, kalbine ahiretin nasil geldigini ve kalbini nasil doldurdugunu görürsün.
Bu seviye ye ulastigin an ise, Aziz ve Celil olan ’in yakinligi sana seslenecektir.
O zaman, kalbinden ahiret duygusunu at. ’i iste. Iste bu noktada, Kalbin sihhati ve özün safiyeti kemale erer.

 
 

Hiç yorum yok: