Ağlayın diyordu O


Aglamali insan; göz pinarlari kuruyuncaya kadar aglamali…
Yaptigi hatalara, günahlara, yanlislara aglamali.

Bazen sevgiden bazen de hüzünden aglamali.

Bazen sevgiliye kavusma ümidiyle
bazen de kavusamayacagi endisesiyle aglamali.

Hem aglamak erdemdir,

kemâle ermedir,

iç huzuru bulmadir.

Gözyasi yumusatir kalpleri,

hem öyle bir yumusatir ki,

en sert kayalar gibi de olsa yüregi insanin,

parçalanir parçalanir ve kuma dönüsür.
Gözlerden süzülen yaslar kalplere;

merhamet, sefkat ve huzur olarak iner.
Sevgililer Sevgilisi de,

çogu zaman mübarek gözlerinden yaslar akitti;
ailesi için, ümmeti için, inanmayanlar için…

O,bizlere de hep bunu tavsiye buyurdu;
Aglayin diyordu.
Çünkü O,s.a.v. insani hüsrana ugratacak isaretlerin basinda
‘GÖZYASININ KURUMASINI’ gösteriyordu.
Söyle buyuruyorlardi Efendiler Efendisi (sav):
“Dört sey insanda hüsran alâmetidir:

Gözün kurumasi (GÜNAHLARINA AGLAMAMAK),

kalbin katilasmasi,tûl-i emel (dünyada hiç ölmeyecekmis gibi planlar yapmak) ve dünyaya karsi hirs.”
Hüsran alameti olarak isaret buyurulan‘AGLAMA’ konusunda ne kadar hassasiz
acaba?
Sahi en son günahlarimiz için ne zaman agladik?

ne zaman yaptiğimiz sayısız günahlar,hatalar için cehennem azapı düşünerek ağladik ??

gaflette bulunan ve günah batağına batmiş olan kardeşlerimize için ne zaman ellerimiz açtık yüce Yaratımızdan

onlar için dua ettik:??

yeryüzünde nice kardeşlerimiz zülüm altındalar..

çeşit çeşit nimetler önümüze gelirken,zülüm altında ve kuru ekmek dahi bulamayan kardeşlerimiz

aklimiza gelince yüreğimiz aciyor mu ??

Ahirete o dehşet hesap günü aklimiza gelince,kabir azab düşününce pişmanlık gözyaşlar akıyormu??

kendimize bir hesapa çekelim sevgili kardeşler...

ne haldeyiz..ne durumdayiz..yolu neresindeyiz...

Allah c.c. affetsin bizlere


Hiç yorum yok: