Allah Korkusu ile Gözünden Yaş Akana

?ui=2&view=att&th=1270a20ada4aed30&attid=0.1&disp=attd&realattid=ii_1270a20ada4aed30&zw

(Allah’ı anarken, Allah korkusu ile gözünden yaş akana, kıyamette azap olmaz.) [Hakim]


(Allah korkusu ile ağlayan göze, Cehennem ateşinin dokunması haramdır.) [Nesai]


(Kıyamette herkes ağlayıp gözyaşı dökecektir. Ancak dünyada Allah korkusu ile, bir damlacık gözyaşı dökenler ağlamayacaktır.) [İsfehani]


(Allah korkusu ile, gözünden yaş akan mümini, Hak teali ateşten koruduğu gibi, ateşi de onun nurundan korur.) [İbni Mace]


(Allah için gözlerinden yaş akan müminin vücudunun, Cehennem ateşinde yanması haramdır. Bir damla gözyaşı ile yanağı ıslanan kimsenin yüzü, hiçbir zaman darlığa düşmez. Kıyamette her şey ölçülür, tartılır. Bunlardan Allah korkusu ile akan gözyaşı, ateş deryasını söndürecek güçtedir.) [Beyheki]


(Vücudu Allah korkusu ile ürperen kimsenin günahları, ağaçtan yaprakların dökülmesi gibi dökülür.) [Beyheki]


(Allahü Teâlâ, Hazret-i Musa’ya buyurdu ki: "Benden korkup ağlayarak yapılan ibadet, diğer ibadetlerden üstündür.") [Taberani]


(Cenab-ı Hak, yemin ile buyuruyor ki: "Dünyada benden korkarak ağlayanı, Cennette ebedi güldürürüm.") [Beyheki]


(Sağılan süt, tekrar memeye girmediği gibi, Allah korkusundan ağlayan da ateşe girmez.) [Tirmizi]


(Allah’u Teâlâ’nın, himayesinden başka hiçbir himayenin bulunmadığı kıyamette, himayesine aldığı yedi kimseden biri de, yalnız iken Allah’ı anıp gözünden yaş akan kimsedir.) [Buhari]


(Allah korkusu ile gözden akan bir damla gözyaşından veya Allah yolunda akıtılan bir damla kan damlasından daha kıymetli, Allah indinde bir damla yoktur.) [Tirmizi]


(Ağlayın, ağlayamazsanız, kendinizi zorlayın, hüzünlenin! Kıyametteki azabın dehşetini bilseniz, ayakta duramayacak hâle gelinceye kadar namaz kılar, sesiniz kısılıncaya kadar ağlarsınız.) [Buhari]


(Her mümin dağlar kadar günah ile mescidimizde bulunsa, ağlayan şu kişinin hürmetine oradakilerin hepsinin günahları affolur. Çünkü melekler "Ya Rabbi, ağlayanları, ağlamayanlara şefaatçi kıl!" derler.) [Beyheki]


İbni Ömer hazretleri buyurdu ki:

(Allah korkusu ile bir damla gözyaşı akıtmak, binlerce altın sadaka vermekten daha kıymetlidir.) [İhya]



Yeryüzünde ilk ağlayan Adem babamızdır (as). O, Hz Mevlâna'nın deyimiyle, mahzun bir şekilde ağlamak, inleyip feryad etmek için dünyaya gönderilmişti. Biliyordu ki, tevbekârların nefesi ıslak gözyaşlarıdır. Gözyaşı dökene acınır. Her ağlamanın sonu gülmektir. Sonunu gören adam, mübarek bir kuldur. Akar su nerede ise orası yeşerir; nereye gözyaşı dökülür ise oraya rahmet nazil olur.




Allah Rasulü de dünyaya gelirken ağlamıştı. Ama onun ağlayışı bir başkaydı, Figanında “ümmetim, ümmetim!” feryadı duyuluyordu, Elini açtığı zaman: “Ürpermeyen kalpten, ağlamayan gözden sana sığınırım Allahım” diye dua ederdi.


Bir gece teheccüde kalktığında “Göklerin ve yerin yaradılışında, gece ve gündüzün ayrılmasında, aklı başında kimseler için gerçekten açık ibretler vardır” (Âl-i İmran, 190) mealindeki ayet-i kerimeyi okuduğu zaman hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.


Savaş meydanlarında O'nun gibi cengâver biri yoktu. Korku nedir bilmezdi. Cihad esnasında Sahabe daraldığı zaman, Efendimiz'in yanına sığınırlardı, Fakat O nerede bir kalbi kırık görse oturur çocuk gibi ağlar, etrafını da ağlatırdı.


Bir keresinde Kızı Zeyneb'in çocuğu hastayken kucağına almış, ağlamış ve şöyle demişti: “Bu, Allah'ın merhametli kullarının gönüllerine koyduğu rahmettir, Cenab-ı Hak, bu rahmeti kullarından şefkatli olanlara ihsan eder”


Bir gün hutbede şöyle hitab etti: “Allah'a yemin ederim ki, eğer benim bildiğimi bilseydiniz, çok ağlar, az gülerdiniz” Hadisin diğer kaynaklardaki devamında: “Zevcelerinizin yataklarını terk eder, dağlarda ve çöllerde çığlık çığlık Allah'a yalvarırdınız”


Bu sözleri duyan sahabilerin hepsi başlarına cüppelerini çekmiş, ne olacak halimiz diye ağlaşıyorlardı.




Allah Rasulü buyuruyor: “İki göz cehennem ateşi görmez: Düşmana karşı nöbet bekleyen ve Allah korkusundan ağlayan gözler”



Hiç yorum yok: