İslâmî mücadelede kadın

 
Kur'an'ı Kerim, cinsiyet ayrımı yapmaksızın bütün insanlara 'malıyla ve canıyla' diye açıkladığı cihad ibadetini emrediyor. İslam'ın yayılmasının ilk döneminde kadınların dışında bütün Müslüman halk için askerlik vazifesini yapma mecburiyeti vardı.

Ancak, İslam tarihinde yüzlerce örneği vardır ki erkeklerin yeterli olmadığı durumlarda kadınlar da araziye inmiş, mücadeleye bilfiil katılmışlardır. Katıldıkları mücadelelerde de sayısız yarar sağlamışlar ve mücadelenin güçlenmesine vesile olmuşlardır. Kadınlar konusunda Allah'tan korkun. Onları Allah'ın emaneti olarak aldınız... diyen Hz. Peygamber, hanımına yumuşak ve iyi davranan kişinin, müminlerin iman bakımından en mükemmeli olduğunu ifade ederek cahiliye devrinin kadın anlayışını kökünden yıkmay

İslam âlimleri, şartlar gerektiğinde kadınların da mücadeleye katılmasına, kadınlarla birlikte savaşılmasına cevaz vermişlerdir.

İslam tarihinde bildiğimiz kadarıyla, kadınların Hz. Peygamber döneminde savaşlarda erkeklere ellerinden gelen her türlü yardımı verdikleri, bazen cephe gerisinde bazen cephenin içinde mücadele ettikleri sabittir. Müslüman kadınlar, gerektiği zamanlarda takılarını dahi vererek mücadeleye destek olmuşlardır. Tebük harbinde bu hadise yaşanmıştı: Tebük seferine çıkan İslam ordusuna yardım amacıyla kadınlar, yüzüklerini ve diğer takılarını mücadelenin sürdürülmesi için bağışlamışlardır.

Ebu Zer'in hanımı istihbarat sağlıyor
Meşhur sahabi, Ebu Zer el-Gıfari'nin hanımının, Gabe gazvesinden dönen Hz. Peygamber (sav)'a 'insanların durumlarını haber veren' bilgiler verdiği rivayet edilmiştir. Bu ve buna benzer durumlarda, Hz. Peygamber (sav)'ın özellikle Medine dışına çıktığı zamanlarda, çeşitli istihbarat faaliyetleri için kadın sahabileri görevlendirdiği rivayet edilmiştir.

Sağlık hizmetleri, geri hizmetler ve mücadeleye katılma
İslam tarihinde ve özellikle Hz. Peygamber (sav)'ın döneminde Müslüman kadınların mücadeleye katkılarını üçe ayırmamız mümkündür. Müslüman kadınlar, İslam savaşçılarına bazen sağlık hizmetleri sağlamışlar, bazen geri hizmetlerde yardımcı olmuşlar bazen de bizzat mücadelenin içinde vuruşmaya katılmışlardır.

Sağlık hizmetleri
Kaynaklar, yaralıların tedavisiyle ilgilenmek için on dört Müslüman kadının Uhud harbine katıldığını belirtir. Sağlık hizmetinde yararlı olmak için Uhud harbine katılan Müslüman kadınlar arasında, Hz. Peygamber (sav)'ın kızı Hz. Fatıma olmak üzere Ümmü Eymen gibi önemli isimler bulunmaktadır. Yine rivayet edildiğine göre, Ümmü Uma'nın Uhud harbine katılırken yanında sargı bezleri gibi tıbbi malzemeler götürdüğü bilinmektedir. Uhud savaşından sonra da kadınların yaralıların tedavisi amaçlı savaşlara katıldıkları bilinmektedir. Savaş meydanlarında hastalananların ya da yaralananların bakımını kadınlar üstlenmekte idi.

Geri hizmetler
Savaş esnasında İslam ordusunun konaklama yerlerinde, ordu mensuplarının eşyalarının gözetilmesi ve korunması vazifesini kadınların üstlendikleri ifade edilmektedir. Ordunun yemek ihtiyacının karşılanması, temizliğin yapılması ve o dönem şartlarında çok zor temin karşılanan ordunun su ihtiyacını da yine kadınlar tarafından sağlandığı bilinmektedir.

Buhari'nin yaptığı bir rivayete göre; Hz. Aişe ve Ümmü Süleym, sırtlarında su kırbaları taşıdıkları halde, koşarak su getirirler ve yaralılara su temin ederlerdi.

Eş-şehide Ümmü Varaka
Hz. Peygamber (sav) döneminde, kadınların savaşan ordunun içine katıldıkları bilinmektedir. Kadınların savaşa katılmalarında, kendilerinin istekli oldukları ve bir kısmının Allah Resulü tarafından geri çevrildiği de bilinmektedir.

Müslümanların Bedir savaşı için hazırlandıkları sırada, Ümmü Varaka Hz. Peygamber (sav)'a gelir ve savaşa katılıp şehit olmak istediğini bildirir. Hz. Peygamber (sav) efendimiz, Ümmü Varaka'nın Bedir harbine katılmasına izin vermez ancak, Varaka'ya 'Eş-Şehide' unvanını verir.

Müslüman kadınların, Uhud ve daha sonra yapılan diğer savaşlarda orduyla birlikte savaşa katıldıkları ve katıldıkları bu savaşlarda önemli görevleri ifa ettikleri kaynaklarda belirtilmektedir. Hz. Peygamber (sav) efendimiz de, sefere çıkacağı zaman kura ile bir eşini sefere götürdüğü bilinmektedir.

 

Hiç yorum yok: