RAB

6533_1186366385882_1429972709_539650_5538469_n.jpg
Rab demek, terbiye edip çekip çeviren, hüküm ve kanun koyan, derleyen toparlayan, sözü tutulmaya, hükmü tutulmaya layık olan anlamındadır. (Mehmed Göktaş_Gençlere Tevhid Dersleri)

Kuran insanlara hükmedenlere de zaman zaman rabb adını verir. "Melik "onu (Yusuf'u) bana getirin dedi. Elçi kendisine geldiğinde
"rabbine dön ellerini kesen kadınların durumu neydi sor ona, doğrusu Rabbim onların düzenini çok iyi bilir" dedi"(Yusuf 50)
ayetn açıkça ortaya koyduğu gerçek, Mısır Melikinin "kul'u" olan elçinin, meliki rab edinmiş olduğu, oysa Hz. Yusuf'un Rabbinin ise  olduğudur.
Aynı ayette rab kelimesinin iki kez kullanıldığını ve 'a kul olanların Rablerinin ,
'ın dışındakilere kul olanların rablerininse, kulluğunu yaptıkları kişiler oldukları kolayca anlayabiliyoruz. İnsanları rab edinmenin şekli ve niteliğini ise şu ayet en belirgin biçimde ortaya koyuyor:

"Onlar 'ı bırakıp bilginlerini, rahiplerini, Meryem oğlu Mesih'i rabler edindiler." (Tevbe 31)
'ın dışındaki her hüküm koyucuya itaat eden, onu rableştirmiş olmakta ve Şirke düşmektedir.(Salih Gürdal Tevhid ve Şirk)
Kişi neye ibadet ediyorsa ona teslim olmuş, neye teslim olmuşsa ona kul olmuş demektir.  Rasulü Tevbe suresinin 31.ayetini okumuş ve şöyle tefsir etmiştir:
"Kuşkusuz onlar din adamlarına ve ulularına tapmıyorlardı. Lakin onlar şu sınıfların helal kıldığını helal, yasakladıklarını da haram kabul ediyorlardı.
" Kuranda nehyedilen Rablik 'a mahsus olan bir sıfatı O'nun dışında başkalarına ver mek demeye gelen rabliktir. (Mustafa İslamoğlu_ İman Risalesi)
Tevbe suresinin 31.ayeti ve onu tefsir eden Rasulullah'ın hadisi bize, kimin 'tan başkasına kötülükte itaat eder ya da 'ın izin vermediği bir konuda
ittiba ederse uyarsai onu rab ve mabud edinmiş, 'a ortak koşmuş olduğunu gösterir.
Bir mahluka itaat eden,  ve Rasulünün koyduğu hükümden başkasına tabi olan herkes, onu böylece adlandırmasa bile onu bir rab ve mabud edinimştir. Bir ayette  cc şöyle buyurur:
"Eğer onlara itaat ederseniz, müşrik olursunuz"(Enam 121)

Aynı anlamda bir başka ayet ise şöyledir "'ın dinde izin vermediği bir şeyi
onlara meşru kılacak ortakları mı vardır?"(Şura21)
Kuran ve sünnetin, 'tan başkasını kanun koyucu olarak kabul edip 'ın izninin olmadığı konularda tâbi olan hakkındaki hükmü buysa; kendisini 'a denk tutan,
uluhiyyetin özelliklerinden olan hüükmetme, kanun koyma, helal ve haram kılma hakkını ona veren hakkındaki hükmü nasıl olur?! (Yusuf el-Kardavi-Tevhidin Hakikati)


Hiç yorum yok: