Evet bir başka sevmişiz biz O'nu..(sav)





Yavuz Sultan Selim Han'ı biliyorsunuz hani Hicaz Fethedilince, halifelik
Türklere geçince; o günkü cuma hutbesinde "HakimulHaremeyni Şerifeyn Sultan
Selim.." Deyince imam, Sultan kalkıyor ve;

"Hayır Hakimulharemeynişşerifeyn değil, Hadimulharemeynişşerifeyn"
diyeceksin bundan sonra diyor..

Yani Mekke ve Medine'nin Sahibi değil, haremeynin hizmetçisi..

Ve biliyor musunuz, bu 1517 tarihinden, halifeliğin ilga edildiği 1918
tarihine kadar hutbelerde Osmanlı Sultanları'nın adları hep böyle anılıyor..

Ve çok enteresan, şu yazacaklarımı da yeni duydum bende, bakın;

2. Abdulhamid yani Cennetmekan Uluhakan Abdulhamid Han zamanında Medine'ye
demiryolu yapılmak isteniyor ve raylar döşenmeye başlanıyor..

Sultan ilan yapıyor, "trenin geçeceği yolda kimin arazisi varsa bedeli 2
misli olarak sahiplerine ödenecektir" diyor!

Hem de bakar mısınız, o zaman Osmanlı'nın durumu hiç te iyi değildir mali
açıdan..

Ve yine ne aciptir ki Sultan, bu demiryoluna masrafları sadece ve sadece
helal paradan, gayrı müslimler- şunlar bunlar hiçbirine bulaşmamış helal
paradan temin eder,

Öyle bir dar zamanda!..

Ve o arazi sahiplerine de bakın ki, derler ki;

"Bizler, değil 2 misli, hiç para istemeyiz topraklarımıza.. O şanlı Nebiye
helal olsun!"

Ve yapılır tren yolu bu şekilde..

Bilirsniz trenler son istasyona geldiğinde uzun uzun düdük öttürürler..

Ama bu herhangibir şehir olmadığı için Sultanın emriyle Medine girişinde bu
yasaklanır, trenler sessizce girerler..

Bakar mısınız şanlı ecdadımıza, subhanallah!

Daha bitmedi..

Medineye 2 kilometre kala raylara keçe döşenir yine Sultanın emriyle..

Neden?

Çünkü tren O Nebi'nin şehrine girerken ses çıkarmasın, edeble girsin diye..

SubhanaAllah!

Yine bitmedi..

Tren istasyonuyla hemen şehir arasına bir de hamam yapılır yine sarayın
emriyle..

Neden?

Çünkü uzun yoldan gelmiştir yolcular kir pas içide olabilirler, O huzura
girerken yıkanıp-paklansınlar diye..

Bir nevi tüm yolcular mecbur bırakılmış şehre girmeden yıkanmaya..

SubhanAllah!

Yine çok ilginç bir şey daha;

Medine bizim olduğu zamanlarda O Nebiye hürmeten asla Osmanlı bayrağı
çekilmemiş şehrin üstüne!

Bakar mısınız hürmete, ta'zime...

Ta 1517 yılından 1917 ye kadar bayrak çekilmemiş, ancak bu tarihten sonra
İngilizler ve o malum mes'eleler yüzünden ancak 1,5 yıl bayrak çekilmiş
Medineye..

SubhanAllah!..

Evet bir başka sevmişiz biz O'nu..

Salllallahu aleyhi ve sellem.

Hiç yorum yok: