Ele avuca gelmiyor olabilir. Dokununca dökülüyor parmak uçlarından elimizde avucumuzda varlıktan yana ne varsa, parmak uçlarımızda yakınlıktan yana ne varsa,
hepsi, hepsi suyundan olabilir dokunuşundan olabilir.
Söze sığmıyor, dile gelmiyor olabilir.
Siire uymuyor, öyküde uyumuyor, film karesinde oynamıyor.
Dilimize damağımıza Degen ne varsa tatmak adına, hepsinin tadı olabilir, hepsinin tuzu olabilir. Söz etmeye değer ne varsa, kayda değer ne yaşarsa, hep, hepsi canın Romanı heyecanı olabilir.
Mezara inmiyor olabilir, toprağa düşmek bilmiyor. Çamura düşen, Toprakta biten ne varsa, hepsinin dürtüsü candan, hepsinin dirilişi candan. Mezarlar boyu GİZLENEN ne varsa, hepsi tarlası olabilir. Ne varsa toprak üstünde kanayan ve sancıyan, hep kavgası olabilirhepsi, hepsi suyundan olabilir dokunuşundan olabilir.
Söze sığmıyor, dile gelmiyor olabilir.
Siire uymuyor, öyküde uyumuyor, film karesinde oynamıyor.
Dilimize damağımıza Degen ne varsa tatmak adına, hepsinin tadı olabilir, hepsinin tuzu olabilir. Söz etmeye değer ne varsa, kayda değer ne yaşarsa, hep, hepsi canın Romanı heyecanı olabilir.
Kokusu yok canın; sesi yok, nefesi yok. Çağıltısız ve uğultusuz, gürültüsüz, kavgasız kayıp gidiyor alnımızdan ve anımızdan. Bileğimizden akıp, damarımızda kanayan dem, damağımızda tuzlu nem, dudağımızda gamlı ney, hepsi hepsi kaygısı olabilir, hepsi olabilir tortusu bir giden.
Tene değiyor gibi, ete kemiğe bürünüp öylece görünür oluyor. Tenin tenhasında, et kemik arasında gizli ne varsa, hepsinin libası gibi, hepsinin ayinesi olabilir.
Nefese siniyor gibi, bakışta siliniyor, dokunuşta yitiyor, ateşte Eriyor. Renkten yana ne varsa gülde, ateşi yakan ne varsa, kanı Kaynatan her neyse, hep candan, hep ocağından olabilir, hepsi olabilir Alevi.
Dağılıp çözülüyor, kırılıp dökülüyor yüreğin odacıklarında kıvrımlarında zamanın olabilir. Anları birbirine ulayan ne varsa hepsi canın bağından; kırık ayinelerde, soluk sarı Fotoğraflarda unutulmadık, umulmadık ne varsa, hepsi canın yumağından.
Için, bebek yüzlerden, güzel yüzlerden, masum yüzlerden Yüzlere uğruyor, mahzun yüzlerden Geçip gidiyor. Için de içine sızan, sularda sızlayan, kalplere süzülen, şah damarında dolanan ne varsa, hepsi canın kuyusundan, hepsi canın kıyısından.
Yaralarda çoğalıyor için, kanda kıvranıyor, geceyi açılıyor, gündüzü kanatıyor. Karbeyaz soğukların göğsüne akan sıcak Kanda Azalan neyse, bir pıhtının özünde közlenen yangın neyse, gecenin acısını gündüzün yarasına dolayan ne hikmetse, hepsi, hepsi olabilir çaresinden paresinden olabilir.
Dağı yol eyliyor olabilir, denizi Çölde boğuyor, rüzgarı susturup, suları yakabiliyor. Dağdağanın ortasındaki Yunus’dan savrulan rüzgâr nereye estiyse, yangının orta yerindeki İbrahim’den sızan su nereye aktıysa, denizin göğsündeki Musa’dan artan çöl nereye taştıysa, hepsi canı dağladı, hepsi canlar yaktı, hep canlar ağlattı.
Can, Paslı bir bıçak yarasıdır varlığın göğsünde. Tenin beyaz yüzünde bir kardelen hülyasıdır. Göğün en canlı yıldızı, yerin en kanlı çiçeğidir.
Yüreğimizin yayında gerili oktur olabilir, ki buralı değildir, Şimdiye de razı değildir; bizden Önceleri ve bizden sonralarıdır. Gölgemizin kuytusunda saklı bir hayaldir olabilir, ki bizden ama bizden olmayandır, bizimle ama bizimle kalmayandır. Alnımızda doğmuş bir şebnemdir olabilir, ki bizde ama bize ait olmayandır, bizden ötelerde Aşkları vardır.
Ve Cânan’dandır olabilir. Semâda Ahmed muştusu, Hira’da Muhammed korkusu, Hicret’te Sıddık telaşı, Mekke’de mahbubiyet davası, Taif’de Rahmet Duası, Medine Ensar sevdası … Ne varsa, Cânan’dan yana, hepsi candan Ala, hepsine olabilir feda, hepsine canlar kurban olası.
Canan yurdunun yeni canları, kevnin yüreğinde dolanıp temizlenen ümmetin taze kanlari, Hacılar bundan böyle taşraya akmalı, dışarı illere varmalı, herkesi aşk ile boyamalı, herkesi Canan ile oyalamalıdır.
Ne varsa yaşadığımız, tattığımız, Sevdiğimiz ve var Bildiğimiz; ne varsa yaşamaya değer Bildiğimiz, anamız, babamız, yavrumuz, Yurdumuz, vatanımız, dünyamız, göğümüz, gözümüz, elimiz, yüreğimiz …
Hepsi Cânan’
ın ayinesinde bir göründü bir kayboldu. Hepsi Canan Hatırına varlığa vardı. Hepsi hepsi Canan uğrunda birer kırığı edebilirsin … Canan ol ki [asm], canın cânıdır. Canlar cânıdır. Yüreğimiz bir Canan sevdasına kanmalı, Canımız Canan ile kanamalıdır.
Selam ve dua ile …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder