Ve DiLimizde MühürLeniyor ZamaN








Saklı bir zamandan, sözlerin mührü gelir.Bir gündüz sabrına mühürlenir dudaklar.
Gelen günün sırrına tutulur yeryüzü.Biraz oruç sesızliği.Biraz susuz.Biraz uzak.Biraz yalnız..
Sonsuza bir dokunuşta dilimiz,dudağımız.Gündüzün ışığında,bir rengin dokunuşu gibi geçiyoruz saatlerden.Hiçbir lezzet ne dilimize,ne tenimize dokunacak şimdi.
Lezzetler,dokunuşlar secde sessizliğinde. O’nun sırrına saklı bir sabrın konuklarıyız.Vaktin en güzeli düşüyor dilimize.O’nun çağrısında yeryüzü dokunuşlarını bırakıyoruz.Vaktin sonsuzluğa çağrısında dilimiz.Toplanan günleri yerleştirmek için, gündüz susuzluğundan bir vakti koparıyoruz.Her geçen vakit de O’nun adıyla sonsuzluğa sarılıyoruz.Ve günün sırrını taşıyabilecek bir güzeli karşılıyoruz.
Akşama açıyoruz/açılıyoruz sırrımızla. 
Şimdi gökler kenara çekiliyor. Sözlerin sırrına saklanıp, akşamın sessiz ellerine düşüyoruz. Ay ışığı yıldızlar dökülüyor dilimize.Gündüz rüzgarlarına sardığımız bir armağan gibi,açlığımız gökler sofrasında açılıyor.
Rabbimize doğru,sonsuzluğa yol açıyor.
Arzu İpek

Hiç yorum yok: