ALLAH için evlenen ALLAH'a dosttur...

 
 
Evlilik, insanı günahtan koruyan bir kalkandır. Evlilik, el ele verip doğruya koşmaktır. Evliliğe bu açıdan baktığınızda, izdivacın insanı ALLAH’a yaklaştıran kuvvetli bir vesile olduğu anlaşılıyor.


İnsan, bu dünyaya sadece yaşayıp, zevk ve lezzet peşinde koşmak için gönderilmemiştir. Onun esas gayesi kendisini yaratan Cenab-ı Hakk’ı tanımak, bilmek ve ibadet etmektir. Dünya yolunda yürüyüp ahiret yurduna varmaktır. Bu yüzden müslüman bir şahıs evlenirken ALLAH-u Zülcelal’in rızasını da en temel amaç edinmelidir.


İnsanlığın mutluluk kaynağı Efendimiz Muhammed Mustafa (SallALLAHu Aleyhi Vesellem) şöyle buyurmuştur: " ALLAH için evlenip, ALLAH için evlendiren, ALLAH'ın dostluğunu kazanır." (Ahmed b. Hanbel)


Evlilik Peygamberimizin en önemli sünnetlerinden birisidir ve ALLAH’ın rızasını kazanmaya vesiledir. Bu yüzdendir ki kişinin evleneceği yol arkadaşını seçerken dikkatli olması, ileriki safhalarda mutluluğunu etkileyecek çok önemli bir etkendir.


Şayet tercih ettiği yol arkadaşı ALLAH’a yakınsa, kişi dünyada da ahirette de huzurlu olacaktır. Çünkü Cenab-ı Hak buyuruyor: “Erkek olsun, kadın olsun mü’min olarak güzel işler yapanlara, dünyada temiz ve huzurlu bir hayat yaşatırız. Ahirette ise, onları, yaptıklarının daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.” (Nahl, 97)


Asr-ı saadette yaşanan şu olay evliliğin insanı ALLAH’a yaklaştırması hususunda güzel bir örnektir; Peygamberimiz (sav), sahabeleriyle birlikte otururken, fakir ve muhtaç olanlara vermenin öneminden bahsediyordu.


Al-i İmran Suresi’nin 92. ayetini okudu: “Sevdiğiniz şeylerden ALLAH yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız ALLAH onu bilir.”


Bu sözler orada bulunanlardan Ebu Talha’yı (ra) can evinden vurdu. Sahip olduğu en kıymetli şeylerini; Medine’deki hurmalığını ve evini hemen oracıkta bağışladı. Evine gitti. Bahçenin dışında durdu.


Eşi Rumeysa (ra) Ebu Talha’yı (ra) görünce neden eve girmediğini sordu. Ebu Talha (ra) evini ve bahçesini ALLAH için tasadduk ettiğini söyledi. Eşi:
“Kendin için mi yoksa ikimiz için mi?” diye sorduğunda Ebu Talha (ra) “ikimiz için” cevabını verince eşi Rumeysa: “ ALLAH senden razı olsun Talha. Ben de aynı şeyleri düşünürdüm. Bekle geliyorum.” Diyerek dönüp arkasına bile bakmadan evinden çıkıp gitti. (Buhari)


Bizim örneğimiz insanlığın en akıllısı; Resulullah ve ashabı olduğuna göre, evliliklerimizi de nefsani duygulardan ziyade, onlar gibi uhrevi duyguları ön planda tutarak yapmalıyız.


Eş seçerken bizleri dünyaya çağıranı değil, ALLAH’a yaklaştıranı seçmeliyiz. Tercihimiz mal mülk peşinde koşandan değil de ALLAH’ın rızasına meraklı olan ahiret sevdalısından yana olmalı. Evlenirken ALLAH’ın rızasını gaye edinen kimse, mutluluk yolunda en büyük adımı atmış demektir.


Müslüman’ın evliliği farklı olmalı. Müslüman aile, en mutlu aile olmalı ve mutluluklara vesile olmalıdır. Müslüman eşler, sevgiye ve mutluluğa hasret olanları, sevginin ve mutluluğun yollarına iletmelidirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder