Önlem almak ve günahı terketmek nefsi arındırmanın en iyi yoludur. Hiç günaha bulaşmayan ve zatının o sefa ve paklığını koruyan bir nefs önce günaha bulaşıp sonra da tövbe eden kimseden kesinlikle daha üstündür.
Henüz günahı tatmamış ve ona alışmamış olan bir insan, günaha bulaşmış olup da şimdi günahı terketmek isteyen kimseden daha iyi ve daha kolay bir şekilde günahtan sakınıp vazgeçebilir.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Günahı terketmek tövbe etmekten daha kolaydır.”[1]
Ancak insan günaha bulaşırsa Allah’ın rahmetinden ümit kesmemelidir. Zira Allah’a doğru seyr ve sülûk etme ve nefsi ıslah etmenin yolu hiç bir zaman kapalı olmaz. Aksine, Allahu Teâlâ günahkârlar için tövbe ve dönüş yolunu açmış ve onlardan; kendisine dönmelerini ve tövbe suyuyla nefislerini, günahların pislik ve kirlerinden yıkamalarını istemiştir.
Allahu Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“De ki: Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere (nefislerine uyarak) ölçüyü taşıran kullarım, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir.”[2]
Yine buyuruyor ki:
“Bizim ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, onlara de ki: “Selam olsun size. Rabbiniz, rahmeti kendi üzerine yazdı (farz kıldı)ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse kuşku yok ki, bağışlayandır, esirgeyendir.”[3]
Ve yine buyuruyor ki:”Doğrusu ben, tövbe eden, inanan, salih amellerde bulunup da sonra doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım.”[4]
kaynak:[1]- Bihar-ul Envar, c.73., s.364.;[2]- Zumer / 53.;[3]- Enam / 54.;[4]- Taha / 82.
Selam ve Dua ile…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder