Esaret Şehrindeki Mescid-i Aksa


?ui=2&view=att&th=124a16195badf3cc&attid=0.1&disp=attd&realattid=ii_124a16195badf3cc&zw
 
Tarihi bir kapıdan Mescid-i Aksa'ya girersiniz, görevliler yani israil askerleri karşılar sizi "işte Peygamber şehrini esir tutan gardiyanlar" diye geçer içinizden . Hangi dine mensup olduğunuzu sorarlar ona göre sizi farklı kapılara yönlendireceklerdir. Gururla göğsünüzü kabartarak " ene müslim" dersiniz, belki de ömrünüzde hiç bu kadar iman ile Müslüman olduğunuzu ifade etmemişsinizdir. israil askerlerini geçtikten sonra Filistin askerlerini de Müslüman olduğunuzu inandırmak için Kelime-i Şehadet getirmeniz gerekecektir. Türlü sorgulardan sonra Mescid-i Aksa'yı görürsünüz. Boynu bükük mabedin gerçekten hüzün dolu olduğunu hissedersiniz, göz yaşlarınız damla damla süzülürken yüreğiniz ' işte ben geldim yalnız değilsin ' diye feryat eder...Mescid-i Aksa çoktan kucak açmıştır size...
" Ey Mescid-i Aksa İslamın kalesi seni nasıl geri verdik ellere, sana Selahaddin Eyyubi gibi bakacak gözümüz yok, Şeyh Yasin gibi adanmış bir canımız yok, senin özgürlüğün için taş fırlatan ellerim de, yüreğim de yok ve ben senin karşısında küçüldükçe küçülüyorum...
"Ey Aksam! Güzel mescidim anlat bana neler çektiğini, biliyorum ki ruhun var hadi anlat bana ki taşlanmış kalbim yumuşasın. İmamlık yapan Nebi'yi ( s.a.v.) miraca yükselen Sevgiliyi anlat, göklere yükselen İsa ( a.s.)'dan haber ver. Gördüğün mucizeleri anlat...
Namazda can verip secdeden kalkamayan şehitlerini anlat, bombalar karşısında taş fırlatan o dev yürekli subyanlarını anlat, esaretini anlat bana, anlat ki dile gelsin kalbim...
Bu duygu ve düşüncelerle temaşa edersiniz Aksa'yı.
Davut (a.s.) Mescid-i Aksa'nın inşaasını başlatmış ancak bitiremeden vefat etmiştir. Oğlu Süleyman ( a.s.)'a bu mescidi bitirmesi için vasiyet etti. Rabbinin verdiği yetkiyle Mescid-i Aksa'nın yapımında cinleri de çalıştırmıştır. Hz. Süleyman ( a.s.) mescidi bitirmeden vefat etme zamanı gelince çok üzülür ve inşaası bitmeden vefatını kimseye bildirmemesi için dua eder. Rabbi de duasını kabul eder ve vefat ettikten sonra bastonuna dayalı bir halde kalır. Emrindekiler onun odasında bu hal üzere ibadet ettiklerini sanarlar. Çünkü Süleyman (a.s.) üzün süre uzlete çekilip ibadet ederdi.Ancak daha sonra bir böcek bastonunu içten kemirince baston çöker ve Hz. Süleyman (a.s.) yere düşer, böylece vefat ettiği anlaşılır. Vefat ettiğinde Mescid-i Aksa'nın inşaası bitmişti.

Mescid-i Aksa da gezinirken Hz. Meryem'in on yıl Rabbine ibadet ettiğimekanı arar gözleriniz ondan bir iz bulmak istersiniz ellerinizi taşlara sürersiniz belki dersiniz mübarek elleri değmiştir, bunun imkansız olduğunu bildiğiniz halde ve yüce, sevgililer sevgilisi, son Nebi Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) görürsünüz gönül gözünüzle. Ondört bin Peygambere imamlık yaparken hayal edersiniz. Ayakkabılarınız birden fazlalık gelir ayağınıza büyük bir hata yaptığınızı fark eder ve çıkarırsınız. Belki bu noktaya sevgililer sevgilisinin o mübarek alınları değmiştir diye ürperirsiniz. Hz. Ömer'i düşlersiniz, halife olduğu halde bir köle gibi girişini hatırlar, bir de kendi halinize bakarsınız! Selahaddin Eyyubi'yi hayal edersiniz Kudüs'ün fatihini , Aksa'nın boynu bükük haini görünce siz de bir an Selahaddin Eyyubi olmak için can atarsınız, Mescid-i Aksa ayrı bir dünyadır...
...........................
Kudüs sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların meselesidir. İman taşıyan her Müslümanın, Kudüs'ün yeniden İslami kimliğine kavuşmasında, kendisinin de sorumlu olduğunu bilmesi gerekir.

Ey alemlerin Rabbi! Ey kimsesizlerin kimsesi, esir Kudüs'ü özgürlüğüne kavuşturman için bir can değil binlerce can adıyoruz Sana, o Sevgililer Sevgilisi ol Nebi'nin mübarek alınlarının değdiği yerleri işgalcilerin çizmeleri altında ezilmesine gönlümüz razı değil. Ya İlahi! Senden Kudüs'ü esaretten kurtaracak iman dolu bir kalp ile o taşları tutacak eller istiyoruz! Sendan esir Kudüs'ü istiyoruz. Onun tutsaklığı bizim utancımızdır. Ya İlahi! Kurtar bizi bu utançtan!
Masum Kudüsümüz ! Mahsun çocuğumuz, esir Filistin'in başkenti, İslamın kanayan yarası, bir gün mutlaka özgürlük senin olacak. Mescid-i Aksa'nın avlusunda mermiler yerine güvercinler uçacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder