“Resulüm! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.”

flow58.gif

RESULULLAH (sav).
Hz.Muhammed Mustafa(s.a.v) Efendimizi Daha yakından tanımak için Hz.Allah'ın Ayeti kerimelerine bakmak yeterlidir.

“Resulüm! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya: 107)


“(Ey insanlar!) Allah’a ve Peygamber’ine inanasınız, ona yardım edesiniz, onu büyük tanıyıp saygı gösteresiniz.” (Fetih: 9)


Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:


“Varlığım kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, bu ümmetten yahudi olsun hıristiyan olsun, kim benim peygamberliğimi duyar da benim getirdiğime iman etmeden ölürse mutlaka cehennemliklerden olur.”
(Müslim: 153)


Allah-u Teala:

“Doğrusu siz O’nun yol göstermesinden önce sapıklardan idiniz.” (Bakara: 198)

“Resulüm! Şüphesiz ki sen bizim hıfz-u himayemizde, gözetimimiz altındasın.” (Tur: 48)


Bu da hiç şüphesiz ki şereflendirici ve ünsiyet verici hususi bir tabirdir. Onu kendi haline bırakmamış, gözetimi altında bulundurmuş, kudret elini ondan hiç çekmemiştir.


“Resulüm! Sana biat edenler, ancak Allah’a biat etmiş olurlar. Allah’ın eli onların elleri üstündedir.” (Fetih: 10)

Ashab-ı kiram -radiyallahu anhüm- Hazeratının, Resulullah Aleyhisselam’ın elini musafaha etmek suretiyle biat yapıldığından; ayet-i kerime’de Resulullah Aleyhisselam’ın elini Allah-u Tealanın eli makamında olduğu beyan buyurulmaktadır.

Bu mertebe hiç bir beşerin ulaşamayacağı bir mertebedir.

[size=12pt]En Büyük Delil


Allah-u Teala bütün insanlık alemine hitap ederek, onlara kendi katından hak bir peygamber, ilahi bir burhan, büyük bir delil gönderdiğini ayet-i kerime’lerinde haber vermektedir:


“Ey insanlar! Rabb’inizden size HAK BİR PEYGAMBER gelmiştir. O halde kendi hayrınıza olarak hemen ona iman edin.” (Nisa: 170)


Allah-u Tealanın nuru, alemlerin gurur ve süruru olan Hazret-i Muhammed Aleyhisselamın gerek yüksek şahsiyeti, gerekse tebliğ ettiği esaslar ve prensipler, onun hak bir peygamber olduğunu göstermektedir.

Alemlerin Rabbi olan Allah-u Tealaya teslim olmak isteyenler için takip edilecek tek yol, onun getirdiği İslam dinidir.

“Ey insanlar! Size Rabb’inizden KESİN BİR DELİL geldi.” (Nisa: 174)


Öyle bir “Delil” ki, karşı tarafa herhangi bir mazeret bırakmayacak, her türlü şek ve şüpheyi ortadan kaldıracak kadar kesin bir “Delil”dir.


“Nur Saçan Kandil”:

Onun aslı nurdur. Allah-u Teala o nurda tecelli ettiği için: “Sirâc-ı münîr = Nur saçan kandil” olmuştur.

Allah-u Teala kulu ve Resul’ü Muhammed Aleyhisselam’ın bizzat mübarek şahsını; mücessem bir hidayet, bir rehber ve bir önder kılmıştır.

Mübarek vücudu serapa nurdur. Bu nur ile körler bile görür, duymayan kulaklar duyar, kapalı kalpler açılır, yolunu şaşıranlar yol bulur.


Bu hususta Allah-u Teala, Zat-ı risaletpenahi’yi muhatap kılarak şöyle buyuruyor:


“Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı, Allah’ın izniyle Allah’a çağıran ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab: 45-46)


Bunun içindir ki vücud-ı şerif’leri, ruhları, lisanları, kalpleri, ahlak ve amelleri, ilim ve fehimleri nur kaynağıdır.


Muhtelif Ayet-i Kerimeler:


“Biz hiç bir peygamberi, Allah’ın izni ile kendisine itaat edilmesinden başka bir hikmetle göndermedik.” buyuruyor. (Nisa: 64)


“Resulullah size ne verdiyse onu alın, neyi yasak ettiyse ondan sakının!” (Haşr: 7)


“O Peygamber’e uyun ki, doğru yolu bulasınız.” (A’raf: 158)


“Peygamber’e itaat edin ki rahmete erdirilesiniz.” (Nur: 56)


“Eğer siz gerçekten müminlerseniz, Allah’a ve Peygamberine itaat ediniz.” (Enfal: 1)


“Peygamber’e itaat eden, muhakkak ki Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisa: 80)

Buradan da anlaşılıyor ki, ona itaat etmeyip Sünnet-i seniyye’sine riayet etmeyen, Hadis-i şerif’lerini hafife alan kimseler gerçek imandan mahrumdurlar. Çünkü ona itaat Allah-u Tealaya itaattir.[/size]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder