Sual: (Müslüman, dünyada da rahat, ahirette rahat olur. Sıkıntıya maruz kalmak, ahirette de sıkıntıya maruz kalacağını gösterir) diyorlar. Bu söz doğrumudur?
CEVAP Birinci söz doğrudur. İkinci söz yanlıştır. Allahü teâlâ sevdiklerine sevdiği nispetinde ağır belalar gönderir. O mümin de, bu belayı büyük nimet olarak görür. Neticede o da sevinir. Üç hadis-i şerif meali şöyledir: (Allahü teâlâ buyuruyor ki: Bana kavuşmayı arzularsınlar diye, ben dünyanın dostlarım için acı, bulanık, dar ve sıkıntılı olmasını istedim. Dünyayı dostlarım için bir zindan, düşmanlarım için de bir Cennet olarak yarattım.) [Beyheki] (Dünyanın tatlılığı, ahirette acılığa sebep olur. Dünyanın acılığı ahirette tatlığa, yani rahatlıklar sıkıntıya, sıkıntılar rahatlığa sebep olur.) [İ.Ahmed] (En şiddetli bela, enbiya, evliya ve benzerlerine gelir. Kişi imanının sağlamlığı oranında belaya maruz kalır. İmanı sağlamsa, belası şiddetli, imanı zayıfsa hafif olur.) [Tirmizi] Bir nükte: Dertlere maruz kalır, enbiya ve evliya, Semadan yağmur gibi, onlara yağar belâ. Demek ki, bir müslümana çok sıkıntı, belâ gelince, o çok günahkâr biri değil, belki de iyi bir zat olabilir diye düşünmek daha uygundur.
Camide telefonu kapatmak
Sual: Bir caminin kapısına, camide cep telefonlarını kapatın anlamında, (Hak’la irtibata geçilince, halkla irtibatı kesin) diye levha asılmış. Uygun mudur?
CEVAP İnsan dışarıdayken de, yani halkın içindeyken de Hak’la beraber olabilir. Camideyken de halkla, dünya ile meşgul olabilir. Telefonunu kapatsa da yine halkla beraber olabilir. Bu bakımdan, (Camiye girerken telefonları kapatalım) demek daha uygun olurdu. Çamaşıra bakmak
Sual: Yabancı kadının iç çamaşırlarına bakmak caiz midir? CEVAP Şehvetle bakmak haramdır. (S. Ebediyye)
Sual: (Müslüman, dünyada da rahat, ahirette rahat olur. Sıkıntıya maruz kalmak, ahirette de sıkıntıya maruz kalacağını gösterir) diyorlar. Bu söz doğrumudur?
YanıtlaSilCEVAP Birinci söz doğrudur. İkinci söz yanlıştır. Allahü teâlâ sevdiklerine sevdiği nispetinde ağır belalar gönderir. O mümin de, bu belayı büyük nimet olarak görür. Neticede o da sevinir. Üç hadis-i şerif meali şöyledir: (Allahü teâlâ buyuruyor ki: Bana kavuşmayı arzularsınlar diye, ben dünyanın dostlarım için acı, bulanık, dar ve sıkıntılı olmasını istedim. Dünyayı dostlarım için bir zindan, düşmanlarım için de bir Cennet olarak yarattım.) [Beyheki] (Dünyanın tatlılığı, ahirette acılığa sebep olur. Dünyanın acılığı ahirette tatlığa, yani rahatlıklar sıkıntıya, sıkıntılar rahatlığa sebep olur.) [İ.Ahmed] (En şiddetli bela, enbiya, evliya ve benzerlerine gelir. Kişi imanının sağlamlığı oranında belaya maruz kalır. İmanı sağlamsa, belası şiddetli, imanı zayıfsa hafif olur.) [Tirmizi] Bir nükte: Dertlere maruz kalır, enbiya ve evliya, Semadan yağmur gibi, onlara yağar belâ. Demek ki, bir müslümana çok sıkıntı, belâ gelince, o çok günahkâr biri değil, belki de iyi bir zat olabilir diye düşünmek daha uygundur.
Camide telefonu kapatmak
Sual: Bir caminin kapısına, camide cep telefonlarını kapatın anlamında, (Hak’la irtibata geçilince, halkla irtibatı kesin) diye levha asılmış. Uygun mudur?
CEVAP İnsan dışarıdayken de, yani halkın içindeyken de Hak’la beraber olabilir. Camideyken de halkla, dünya ile meşgul olabilir. Telefonunu kapatsa da yine halkla beraber olabilir. Bu bakımdan, (Camiye girerken telefonları kapatalım) demek daha uygun olurdu. Çamaşıra bakmak
Sual: Yabancı kadının iç çamaşırlarına bakmak caiz midir? CEVAP Şehvetle bakmak haramdır. (S. Ebediyye)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil