LEYLEİ KADİR (LEYLETUL KADRİ HAYRUN MİN EL Fİ ŞEHR)



 774022.jpg
Kadir Gecesinin Gizliliği
  Genel bir kabul olarak her yıl ramazan ayının 27’nci gecesi kadir gecesi olarak düşünülse de, bin aydan hayırlı bu kutlu gecenin ne zaman olduğu kesin belli değildir. Bu konuda bazı alimlerimiz 45’e ulaşan farklı görüşten söz ederler.
  Kadir gecesinin ne zaman olduğuna dair görüşlerden bir kısmı şöyledir:
  - Kadir Gecesi bütün sene içinde bir gecedir, yıldan yıla zamanı değişebilir.
  - Ramazan ayı içinde bir gecedir, fakat her yıl ramazan içinde farklı gecelere gelebilir.
  - Ramazanın son yarısındadır.
  - Ramazanın son onundadır.
  - Ramazanın son yedisindedir.
  - Ramazanın 17’nci gecesidir.
  - Ramazanın 19’uncu gecesidir.
  - Ramazanın 21’inci gecesidir.
  - Ramazanın 23’üncü gecesidir.
  - Ramazanın 27’inci gecesidir.
  Bütün bu ihtimaller içinde en muteber olanı ise, kadir gecesinin ramazanın son onunda, tek gecelerde ve büyük ihtimalle 27’nci gece olmasıdır.
  Kur’an-ı Kerim’in Peygamber A.S.’a indirilişinin başlangıcı, ramazanın 17’nci gecesinde olmuştur. Demek ki o yıl kadir gecesi, 17 ramazana rastlamıştı.
  Aslında kadir gecesinin, Rasul-i Ekrem A.S. Efendimiz’e tamamen gizli kaldığı da düşünülemez. Ancak fazla açıklanmasına izinli olmadığından, kesinlik ifade etmeyen, teşvik ve ümit veren açıklamalarla yetinmiştir.
  İmam-ı Azam Rh.A. Hazretleri’nin kanaatine göre de, kadir gecesi yıl içinde farklı aylar ve gecelerde dönmektedir. Çoğunlukla ramazanın son onunda ve muhtemelen 27’inci gecesinde olsa da böyledir. Hadis-i şeriflerde ümit ve tavsiye olarak işaret edilen kadir geceleri, Rasulullah A.S.’ın yaşadığı farklı yıllara mahsus olmalıdır.

Kadir Gecesinin Belirtileri
  Kadir gecesinin bazı alâmetlerinden söz edilmiştir. O gecenin sabahında güneşin parıltısız olarak, yani çevresinde ışık hüzmeleri görünmeden ve gözü rahatsız etmeden dolunay gibi doğup yükselmesi, o gece havanın  nisbeten ılıman olması gibi. Ayrıca, karanlık yerlerden dahi nurlar parladığını farketmek, o gece yapılan duaların kabul olduğuna şahit olmak gibi haller de bu belirtilere dahil edilmiştir.
  Bu gecenin özel alâmetlerini farketmek, elbette herkes için mümkün değildir. Ancak ilâhi lütuf ve manevi keşifle birşeyler görülüp sezilebilir. Bununla beraber, o gece olağanüstü şeyler görüp ibadetten uzak kalmaktansa, hiçbir şey görmediği halde dua ve ibadet halinde olmak elbette daha iyidir.
  Kadir gecesini iyilik ve ibadetle ihya ederek araştırmak müstehap olduğu gibi, o geceyi zamanında farkeden kimsenin bu müşahedesini fazla açığa vurmadan gizlemesi, Allah’a şükür ve duada bulunması da müstehaptır.
  Kadir gecesini takib eden gündüz de, cuma gecesi ve gününde olduğu gibi hayır ve ihya bakımından o geceye dahil sayılır.


SELAM VE DUA İLE...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder