“Sen canımın içindesin, canımsa senden habersiz.
Dünya seninle dolu, dünya senden habersiz.
Gönlüm, canım nasıl bulsun seni? Çünkü sen . . .
Tümüyle gönüldesin, gönülse senden habersiz.
Senin izin hayalde,hayalin senden nasibi yok.
Senin adın dildedir, dilse senden habersiz.
İnsanların senden haberi isimledir, izledir.
İsme, ize karşılık, hepsi senden habersiz.
Künhünün denizinde inci arayanlar,
yakin ve zan vadisinde senden habersiz.
Seni nasıl şerh edip anlatayım? Çünkü sonsuza dek . . .
şerh senden âcizdir, anlatım senden habersiz.
Cebrail kanadından sinek nasıl habersizse . . .
senden haber veren de senden öyle habersiz.”
yakin ve zan vadisinde senden habersiz.
Seni nasıl şerh edip anlatayım? Çünkü sonsuza dek . . .
şerh senden âcizdir, anlatım senden habersiz.
Cebrail kanadından sinek nasıl habersizse . . .
senden haber veren de senden öyle habersiz.”
Atar, Divan, gazel:366, s. 310.
MEVLANA CELÂLEDDİN-İ RUMİ
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder