bu kâinat, bir Hakîm-i Mutlak tarafından kasdî olarak bana teshîr edilsin,
benden bir şükr-ü küllî istenilsin?"
Çünkü sen, çendan nefsin ve sûretin itibâriyle hiç hükmündesin,
fakat vazife ve mertebe noktasında,
sen şu haşmetli kâinatın dikkatli bir seyircisi,
şu hikmetli mevcudâtın belâgatlı bir lisân-ı nâtıkı ve şu kitâb-ı âlemin anlayışlı bir mütâlâacısı ve şu tesbih eden mahlûkatın hayretli bir nâzırı ve şu ibâdet eden masnuâtın hürmetli bir ustabaşısı hükmündesin.
Bediüzzaman
Lisan-ı natık: konuşan dil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder