Nedir bu ilk lokmada ilk satırda ilk açışta ilk kelimemiz olan bismillahirrahmanirrahim?Kelime analizini yapıp Esma-ül Husna'ya değinmeyi müteakip kainatı gezmeye gidebiliriz evet..Ama bunu yapmak istemiyorum..Çok daha tehlikeli (!) bir sözdür esasen bismillahirrahmanirrahim…
Siyasidir bismillahirrahmanirrahim...Sosyolojiktir...Ekonomiktir...Akaididir , yani inançsaldır bismillahirrahmanirrahim...Amelidir , yani ibadetseldir bismillahirrahmanirrahim...
...Bismillahirrahmanirrahim...
Gelmiş geçmiş ve gelecek istisnasız tum sistemler sadece 2'ye ayrılır: Beşeri yani insan aklının ve tecrübesinin ürünü olan sistemler ve vahyî yani “Yaratıcının ben halk ettim/yarattım benim dediğim olacak/olmalı” diyerek vazettiği sistemler.
Kadim tüm din, sistem, rejim ve yaşam tarzları için de tasnif böyledir..
Din doğası gereği vahyidir. Resul tarafından risale olunur ve kitap tarafından sadece asra değil dehre yani tüm zamana kazık çakar.
Beşeri sistemler ise peygamber yerine kurucu / fikir babası, kutsal kitap yerine manifesto / kurucunun kitabı, ilahi hükümler yerine ise beşeri ürünler koyarak hakimiyet alan ve mekanlarını genişletmeye çalışırlar.
Bismillahirrahmanirrahim’in tıpkı “inşaallah veya "maaşallah" veya "elhamdülillah" gibi nasıl kişiyi ve toplumu vahyi sisteme niyet/akaid ve kelime/amel bazında bağladığını görmeli...
Kabul etmeli ki hiçbir beşeri sistem, kişinin ve toplumun, vahyi sisteme / dine boyun eğmesini / teslim olmasını istemez.Bu o beşeri sistemin doğasına aykırıdır.Zaten beşerden çıkan bir “idealojinin” ve / veya sistemin ego / nefs / kibir / menfaat gibi arızi vasıflarla donanmış oldugunu biliyoruz.İşte bu arızalardan ötürü bu insan bu vahye sırt döner.Allah’ın varlığını sorgular... kabul etmez... etse dahi ; “onlara sor! kim yarattı de!göreceksin sana ‘Allah!’ diyecekler!o zaman nasıl oluyor da döndürülüyorlar” ayetine muhattap bir “kendi içinde tenakuz içerme” hasletinden kurtulamaz…
Ve işte bu anlattığım beşeri sistemi savunan şaşmış beşerin asla demeyeceği ve denilmesini de istemeyeceği kelimelerin başında gelir bismillahirrahmanirrahim !....
Vahyi sisteme/dine bel bağlamış ve sırt dayamış ve omuz vermiş ve sevmiş ve güvenmiş bir insanın ise kalbine ve diline damgaladığı kelimedir bismillahirrahmanirrahim…
Mütekebbir insanın işi değildir bismillahirrahmanirrahim... O işini kendisinin halledeceğini düşünür. Düşünmek fiiline hakaret etmiş olmayalım da vehmetmiş olur diyelimJ
Mutevazı ve muttaki kişinin işidir bismillahirrahmanirrahim demek...
Bismillahirrahmanirrahim : “Rahman Ve Rahim olan Allah’ım! Ben ne olursam olayım sensiz olamadığım gibi bu başladığım işimi de ne kadar iyi ve mükemmel planlamış ve yapabiliyor olsam da sensiz olamaz Allah’ım!” demektir!...
Bismillahirrahmanirrahim “Ya Rahman!Ya Rahim! Sensizlik densizliktir! Kabul ettim! Şahit ol ya Rabbim!” demektir..
Malum;Bir iş niyet ister..Bir iş ar-ge(araştırma-geliştirme) ister…Bir iş planlama ister..Bir iş koordinasyon ister...Bir iş profesyonel donanımlar yani bitirici vuruşlar ister..Bir iş, bu işi müteakip gerekli tecrübe bilgilerinin arşive/beyne/kalbe gönderilmesiyle ve yeni işin fikir ve niyet hazırlığıyla son bulabilir..
Bu ifadelerle ana çatısının çizildiği bir iş eğer başında bismillahirrahmanirrahim yardım çığlığından yoksunsa her ne kadar mukemmel hazırlanmış olursa olsun eksik kalır... En mütevazi deyimle o işe Allah karışmaz!
O iş iyi bile olsa iyi olarak kalır hayırlı olmaz.olamaz..
“Besmelesiz bir yemek çok lezzetli olabilir ama asla afiyetli olamaz..”
Herhalde bir üstteki tırnağın için dolduran cümleye en iyi örnek de, peygamberi taşlayan Taif’in üzerine dağ koyarak(!) helak etmeye gelen Cebrail’e nebinin “onlardan birisi bile iman edecekse bunu yapma” demesi ve bunu müteakip patikadan gelen köleyle muhabbeti esnasında uzatılan üzümü yemek üzereyken o mübarek dudaklarına koyduğu “bismillahirrahmanirrahim”i gören kölenin “aaa! Yemek yiyecekken bunu demek yalnızca peygamberlerin işidir!evet seni Allah göndermiş. Ben bunu bizim oralı (ninovalı) Yunus’tan(a.s) biliyorum. Şimdi seni gönderene iman edebilirim işte!” demesi olabilir…
Bir besmeleye bir milyon rahmet bu demek olsa gerek..
Başka bir pencereden bakarsak eğer;
Dinler her zaman aynı şeyi söylemişlerdir ve dindarlar da bunu kabul etmiştir: “dinden bağımsız bir alan yoktur”.
Daha yüksek bir deyimle “anlamsız olmama iddiasındaki bir şey , Allahsız olmama durumundadır!”
İşte bu yer, insanın Allah’a başkaldırışı olan şahsi ürünü sistemiyle, Yaratıcı’nın yarattığına lütfu ve emri olan dinin tam da karşı karşıya geldiği yerdir.
Her iki sistem de hakimiyet benim deyince olanlar olur..”Allah mutlak hakimdir ve galiptir” sözünün belki en gerekli olduğu nokta budur.
Bismillahirrahmanirrahim demek benim işimin hakimi Rahman ve Rahim olan Allah demektir!
Beşeri sistemlerden Allah deyip de sonra döndürülenleri söyledik..Fiil pasif/edilgendir orada:”döndürülmek”... yani “evet kabul ediyorum: yaratan Allah” diyen bir kişi bir şekilde ve bir vesileyle işine ALLAH’ın hükümlerini yansıtmamaktadır.. Ben buna deizm ayeti derim hep.. İnsanlardan deist olanlara ve hatta akaidde Müslüman olup da amelde deist olanlara inmiştir Allahualem.
Bırakın beşeri sistemin kandırmışlarını dine inanan insanlar içinde dahi kalabalık denecek kadar yok mudur “ya kardeşim biz de Allah'a inanıyoruz ama paranın allahı olur mu ya” diyen?
Kara para diye bir para oluyordur ama yeşil para olamıyordur bu zihniyete göre…“Paranın nerden geldiğine bakmıcaksın sayın abim nereye harcadığına bakacaksın” diyenlere hiç rastlamadınız mı ?
Bismillahirrahmanirrahim : “Ekomoninin de Rabbi paramın da mutlak sahibi Allahtır” diyen birisinin dükkanını açarken de paraya dokunurken de söylediği kutsal ve kutlu kelimedir ..
“Ben de müslümanım” dedikten veya demedikten sonra cinsel serbestiyet/nefse mağlubiyet adları altında turlu gayrıahlaki işlere soyunanın diyebileceği bir kelime midir Allah aşkına bismillahirrahmanirrahim?
Hayır, bilakis “Allahım! Şahit ol ben kabul ediyorumki heryerin olduğu gibi yatak odamın da rabbi sensin! Eşimle olan her türlü muhabbetin de rabbi sensin ya rahman ya rahim” demektir bismillahirrahmanirrahim…
İslamda yemek yemek dahi Allah içindir.kitaplarda “musluman , Allaha ibadet etmek ve onun yolunda yaşanan hayatta kuvvetli olmak için yemek yer” derler malum.. Bismillahirrahmanirrahim diyerek yemeğe başlamış kişi “Allahım! Rahmansın! verdin! Rahimsin! mahşerde de ver ne olur ya rabbim! Ve sen bu yemeğin sahibisin, bana lütfettin.. Bu kuluna bu yemeği yeyip de bunun enerjisi ile sana nankörlük yapmayı nasip etme allahım!” demiş olmaz mı?
Öyle ya.. Şairin dediği gibi..”çok diyar gezdim çok yemek yedim ama hangi sofraya oturduysam yemeği veren hep Allah idi!” :)
Sözün özüne geldiğimizde görürüz ki gerçekten hem kutsal hem kutlu sözdür bismillahirrahmanirrahim…
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlarım ve hareket ederim ve bitiririm diyen bir kişinin kefili Allah olduğuna göre kişi bu besmele çektiği işinde de besmelesinin içeriği kadar samimi olmalıdır…
Nasıl inşallah deyip de yapamayan kişi sözünü tutmamış olmuyor ama buna mukabil inşallah demenin şartı da samimi olmak olarak kosuluyorsa..
Nasıl maşallah diyen kişinin hem onu deyip hem de dik ve uzun bakmaması daha uygunsa..Aynen öyle de bismillahirrahmanirrahim diyen kişinin de diğerlerinden Allah’ın belki de en ağır iki ismini barındırması itibarıyle üstün gelerek ayrılan besmelesine sahip ve samimi olması gerekir diye düşünüyorum..
Besmele , yani bismillahirrahmanirrahim: ”Allahım! Sen kalpleri bilen teksin! Şahit ol ya rabbim! Ben her işime oldugu gibi bu işime de senin karışmanı istiyorum ve hatta işimi de senin karışmanı isteyebileceğim şekilde hayr ve helalle dizayn ediyorum” demekse eğer...
Allah , hayatındaki tüm işlerinde ve dualarında bu söze sadık ve samimi kalanlardan eylesin.
Amin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder